Page 50 - Annonce No 1
P. 50
olsa da içinde bir inci olduğunu, yeterince tanımaktan geçiyor onunla kuracağımız
sabırlı ve azimli olanların buna ulaşmayı ilişkinin güven dolu yolu. Peki tersinden
hak ettiğini düşünürüz. Yeterince sabırlı bakalım, ne kadar çok tanınırsanız o kadar
ve azimli olanlara ödülümüz ise “gerçek çok tehlikelere açık hâle gelirsiniz. İnsanlar
ben” olacaktır. (Ahh bir anlaşılabilseydik!) sizin zayıf noktalarınızı bilirler ve yara
Demek oluyor ki başkalarının görmesine almamanız onların merhametine kalmıştır.
izin verdiğimiz kadar bir “ben” bir de özel Onca koruduğumuz incinin güvenliği
anlam taşıyanlara açacağımız “daha özel buharlaşıverdi.
ben”lerimiz var.
Başkaları tarafından anlaşılmayı, bilinmeyi
İçimizde sakladığımız “daha özel ben” neden isteriz ki? Kendimizi onlarda görmek
keşfedildiğinde gerçekten özgürlüğümüzü için mi? Etki gücünü başkalarında görünce
kaybeder miyiz? Estefania haklı olabilir mi? mi tatmin oluyor insan?
Hakkınızda bilinen şeyler, sizin kararlarınızı,
atacağınız adımların yönünü değiştirir mi? Tüketiyor muyuz birbirimizi yoksa çoğaltıyor
Hayatı tanınmadan yaşamak… Tanınmak muyuz?
için bunca uğraşıp didinirken… Günlük Var mıdır ruhumuzun eşi, diğer yarısı?
dilimize ne kadar da çok sızmış baksanıza: Savuralım mı kendimizi havaya?
“Seni tanımıyorum bile, tanıdığım Kim tutarsa küllerimizi…
kadarıyla o böyle davranmaz, tanısan
çok seversin…” Yani gerçekte bir insanı
Serpil Çubuk
49