Page 35 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 35
Sosyal Medya:
Özgürlük mü, Tutsaklık mı?
Son zamanlarda çevreme baktığımda fark ettim takipçi sayılarına göre bir kimlik inşa ediyorlar ve
ki çoğu insan telefonuna gömülmüş, birbirleriyle sürekli bu kimliğe göre hareket etmeye çalışıyorlar.
konuşmak yerine telefon ekranlarına bakıyorlar. Bu gerçekten onlar mı yoksa nasıl algılanmak
Aslında gerçekten de sosyal medya, hayatımızın istedikleri mi?
tam merkezinde yer alıyor. Her gün telefonu
elimize alıp içerikleri izliyoruz. Birçoğumuz için Ayrıca sosyal medya özel hayatın en görünür hali
sosyal medya bir eğlence kaynağı. Düşüncelerimizi olarak düşünülüyor. Bir fotoğraf paylaşmadan önce
özgürce ifade ettiğimiz, dünyanın her yerinden defalarca düşünüyoruz, en iyi açıyı yakalamaya
özgürce bilgilere ulaşabildiğimiz doğru ama sosyal çalışıyoruz. Fotoğrafta hoşumuza gitmeyen yerler
medya biz gerçekten özgürleştiriyor mu yoksa varsa onu istediğimiz hale getirmek için düzenliyoruz
fark etmeden tutsaklaştırıp yalnızlaştırıyor mu? yani doğallığın yerini kusursuzluk alıyor. Biz belli bir
Bence bu sorunun cevabı bizim sosyal medya ile davranış biçimine yönlendiriyor ve bazen mutlu bir
kurduğumuz ilişkiyle alakalı. an yaşıyorken bunu paylaşmadan tam anlamıyla
yaşamış sayılmıyor gibiyiz. Ama özgürlüğün tanımı
Öncelikle sosyal medyanın sunduğu özgürlük, bu değil ki.
sınırsız ve büyüleyici bir alan gibi görünebilir.
Kendi düşüncelerimizi paylaşabilir, başka insanların Diğer yandan sosyal medya farkındalık
fikirlerine ulaşabiliriz. Ancak algoritmaların yönettiği oluşturabiliyor, sesini duyurmak isteyen insanlar
sosyal medyada, kendi fikirlerimizi mi paylaşıyoruz, seslerini duyurabiliyor ve destek bulabiliyor. Yani
yoksa sadece görmek istediklerimize mi maruz sosyal medya bize hem özgürlüğü sunuyor hem de
kalıyoruz? Algoritmalar sayesinde ilgilendiğimiz tutsaklığı. Bu bizim kullanımımıza bağlı. Neyi neden
içerikler karşımıza çıkıyor. Sürekli belirli bir bakış yaptığımızı bilmeliyiz, düşüncelerimizin bağımsız
açısına maruz kalıyoruz ve bir süre sonra fikirlerimiz olduğunu fark edebilmeliyiz. Algoritmalara karşı
bizim fikirlerimiz değil de o sürekli maruz ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum ama en azından
kaldığımız içeriklerin kölesi oluyor ve çoğumuz kendi fikirlerimize sahip olabiliriz çünkü bence bu
düşüncelerimizin ne kadar bağımsız olduğunu bizi görünmez tutsaklıktan kurtarabilecek önemli bir
sorgulamıyoruz bile. Aksine özgür olduğumuzu şey.
sanırken aslında belirli bir çerçeveye göre hareket
etmeye başlıyoruz. Sosyal medyada içerik Beren Güleşci
paylaşanlar bir süre sonra beğenilere, yorumlara,
34