Page 40 - Annonce 3
P. 40
Yeni gelen bedene baktým, “Çaðrýþma titreþimin ne?” hissediyordum her yerimde. Genç beden sesi titreyerek
diye sordum nazikçe. Sorma þeklimden gururlandým, anlattý bana geceyi gündüzü. Saniyeleri, saliseleri…
kap demekten daha efendi geldi. Geri dönüþ alamadým. Sorduðum her bilgisini titizlikle açýklayarak paylaþtý.
Neden acaba, kabalýk mý ettim diye düþündüm. Tüm gece sessizce acý aktý görüþünün önünden,
“Özür dilerim bedenler” dedim mahcubiyetimle. umursamayarak benimle konuþtu. “Þu saat dediðin
Yine cevap alamadým. En sonunda Aeneis konuþtu, zaman sayýcý…” dedim, “Neye göre ‘rakam’ þeklini
“Bilmiyor musun gerçekten onun ismini?” Ýsim diye alýyor?” Tam konuþurken kutuya Aeneis’in bedeni
düþündüm, isim… Çaðrýþma titreþiminin karþýlýðý… girdi. Maron açýklamaya devam ediyordu. Aeneis,
“Hayýr Aeneis.” dedim, “Bilmiyorum, ya sen?” Yine “Neden uðraþýyorsun…” dedi. Maron duymazdan geldi,
sessizlik… Ýçlerinden biri, “Ne yapacaðýz?” diye sordu açýklamayý devam ettirmeye çalýþýyordu, “Ve güneþ
üzgün üzgün, bitmiþ gibiydi. Benim gibiydi, sanki her yer deðiþtirdiðinde, saatin aldýðý rakamýn þekli
yýllardýr uyumamýþtý, yorgundu… “Hatýrlar.” dedi deðiþiyor…” Aeneis, “Ona bunu borçlu deðilsin.” dedi.
Aeneis. Küçük beden yere çöktü, “Ya hatýrlamazsa?” Onun da görüþ alaný parlak rengini deðiþtiriyordu.
Eski varlýklardan biri aralarýna girdi, “Meraklanmayýn, Aeneis’e sinirlenmiþtim: Maron’u durdurmaya
daha yeni kendine geldi, zaman içinde iyileþecek...” çalýþýyordu ve benim merak ettiðim daha çok þey
Neler olduðunu kavrayamadým, konuþulan konunun vardý. Aeneis, “Ya sabah uyandýðýnda hepsini yine
dýþýnda kaldým; ben de kalkmaya karar verdim. Alt unutmuþ olursa?” Umursamaz ve dikkatsiz olduðumu
bedenimi kullanmak ilginçti. Bundan sonra varlýðýmýn söylediðini düþündüm. “Pardon Aeneis Haným.”
yükünü üstlenmesi için görevlendirdim onu o an, Dedim. “Ben Maron’un aktardýðý her bilgiyi özenle alýp
varlýðýmla doldurdum. Üstünde olduðum bir baþka iþlediðime eminim. Eðer varlýklarýn söylevlerine karþý
maddeden aþaðý sarkýttým alt bedenimi. Güldüm, özensiz olduðumu belirten bir özellik gösterdiysem de
“Tam dolduramamýþým bedenimi… Alt tarafýmý pek özür dilerim.” Aeneis gülümsedi, “Hep aynýsýn.”
hissetmiyorum…” Yine herkes sessiz kaldý, oysaki
komik olduðunu düþünmüþtüm. Ben de bir þey Söylediði cümleyle bedenimin baþtan sona yandýðýný
söylememeye karar verdim. Ýçlerinden biri önüme hissettim. Fazla, gerçekten çok fazla soruyla savaþtým
atladý, “Yavaþ olun Mösyö Karim!” dedi, “Daha yeni bir an için. Karmaþanýn sonunda hepsini bir soruya
uyandýnýz!” Ah genç beden… diye düþündüm, ben topladým, “Hangi benliðimle aynýyým?” benden
yýllardýr uyanýyorum… milyonlarca olabilirdi. Iþýktan öncesi olabileceðini
düþündüm, Maron’un bahsettiði o her geçen ‘salisede’
Bedenler bir þeyler konuþup kutudan birer birer yeni bir ben oluþtuðunu düþündüm. “Ne?” dedim
çýktýlar. Sadece genç beden ve ben kaldýk. Beden þaþkýnlýkla. Madem onlar olduðum beta hakkýnda her
üstünde olduðum maddeye, tam önüme oturdu. þeyi biliyorlardý, soru sormak için sabýrsýzlanýyordum,
Ona baktým uzun uzun, inceledim. “Mösyö Karim…” “Benden kaç tane var?” Cevap alamadým, galiba
dedi titreyen bir sesle; dalgalanan, zorlanan… “Ben yeterince açýk sormamýþtým. Bir daha sordum,
Maron.” dedi. “Maron…” diye tekrarladým. Bedenimin olmadý. Aeneis, “Uyu.” dedi, “Saçmalýyorsun.”
canlanýþýný takip ettim, titreþimleri hissettim. “Özür Uyumak beni ürkütüyordu. Yine ýþýðýmý büyütmek için
dilerim Mösyö Karim, sizi onlardan koruyabilirdim…” enerjimin hepsini harcamam gerekiyorduysa, hepsini
Görü merkezi bir damlaya sýðdýrdýðý krizi dýþarý attý, kullanmýþtým çünkü. Bir daha uyanmaya yetecek itim
gördüm. Enerjisi gittikçe daha þiddetli titreþiyordu, gücüm yoktu. Uyumadým, bütün “gece” Maron’un
“Benim suçum, bu durumda olmanýz benim suçum…” anlattýklarýný düþünüp bilinç merkezimde iþledim.
diye sayýklanýyordu. “Niçin korunmaya ihtiyacým Sürekli kendimden kaç tane olduðunu düþündüm.
vardý?” diye sordum. Genç beden konuþmadý. Kutuda tek baþýma kaldým. Ben ve varlýðýmýn besini
merak.
Maron’u olduðu enerjiden çýkarma ihtiyacý hissettim,
baþka konular üzerinden konuþmaya ittim onu. Ona Doða Aslan
zaman dilimlerinin ilgimi çektiðini söyledim. “Süreyi”
39