Page 34 - Annonce 5
P. 34
Arayış sınıfta en çok ben söz almalıydım, tiyatroda başrol ben
olmalıydım. Hayatımın başrolü olmak yerine…
Bilgili olmaktı motivasyonum, “Kitap oku kızım”. En çok bilen
hep ben olmalıydım ki kimse beni ezemesin. Ben hep
Nedir motivasyon? Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce herkese öğreteyim. Bilgimle herkesin önüne geçebileyim.
üzerine uzun uzadıya düşündüğüm on harfli bir kelimedir. Merak da ederdim tabii, herkes gibi, ama bir yandan da
Oturup düşündükçe daha çok çıkmaza girdiğim, soru “daha” bilgili olmak isteyişimdi asıl neden.
sordukça cevaptan uzaklaştığım… Hemen hemen her gün
kullandığımız, eğer kullanmıyorsak da en az bir sefer sosyal Güzel olmaktı motivasyonum, güzel olayım ki beni dikkate
mecralarda karşılaştığımız, tabir-i caizse “ne idüğü belirsiz” alsınlar. Kimse iç güzelliğe bakmazdı zaten, ne yapsınlardı
bir kelime. iç güzelliği; dudağın dolgun, gözün mavi, saçın sarı
değilse. Güzel olmalıydım sözümün geçmesi için, kendimi
Konu üzerine bir yazı yazmadan önce benim bir motivasyon dinletebilmek için.
kaynağım olmalıydı. Düşünmeye başladım, kendimi ve
geçen yılları, yıllarca değişen yaşama arzumu ve şeklimi. Bir Kendimi dinletmekti motivasyonum, çok bilirsen, çok
kitap vardı, Irvin Yalom’un, hiç okumaya fırsatım olmadı ama düşünürsün, çok düşünürsen, çok konuşursun, çok
evimizin kitaplığında hep denk gelmişimdir ve hep beni bir konuşursan, seni dinlerler mi? Bilgili olman seni dinlemelerine
saniye durdurup düşündürmüştür: Bugünü Yaşama Arzusu. yeter mi? Sonuçta sen daha küçük değil misin? Nasıl olsa
Peki benim bugünü yaşama arzum neyden geliyordu? sen zaten bilemezsin. Çok da düşünme Sokrates düşünmüş
de ne olmuş, sonu sizlere ömür.
En başında oyundu, saklambaç oynamaktı kimi zaman, kimi
zaman yerden yüksek. Basitti… En büyük problemim uykuydu Düşünmekti motivasyonum, düşündükçe deliriyordum,
o zamanlar, yatma vakti gelmesin diye dua ederdim. delirdikçe düşünüyordum. Cahillik mutluluktu gerçekten. E
Büyüdükçe tam tersi olacağını nereden bilebilirdim ki. Ne hani bilgili olmalıydım kimse dememişti bildikçe dahasını
kadar geç yatarsam o kadar başarılıydım, büyümüştüm ya isteyeceksin, doyumsuzsun sen, insansın sonuçta diye.
aklımca.. Bildikçe iyilik arayışına gireceğimden bahsetmemişti kimse…
İyilikti motivasyonum, iyiliği gördükçe düzeliyordum.
Büyümekti motivasyonum, genç kız olmak hep öyle söylerdi Delirdiğimi unutuyordum, zaman duruyordu, çünkü
teyzeler, amcalar beni severken. ”Ne kadar büyümüşsün hissediyordum.
genç kız olmuşsun.” Ben de daha çok büyümek isterdim
beni daha çok sevsinler diye, beni takdir etsinler diye… Hissetmekti motivasyonum, yıllarca ne yapmanız gerektiği
size söylenince hissetmek en zoruydu. Sadece hissetmek
Takdir edilmekti motivasyonum, aferin desinler bana hep yerine hissetmeyi başarmaya dönmüştü benim için. Bu
sırtım sıvazlansın isterdim. Alkışlasınlar beni, akıllı kızım desinler, kadar zor olmamalıydı hissetmek… Hani insandım ben,
gurur duysunlar benimle. En yüksek notu ben almalıydım, değil mişim? En temel insani özelliğim kusurluysa bende
mi kusurluyum şimdi? E hani bilgi, güzellik, takdir edilmek,
büyümek yalan mıydı bunlar? En sonunda karar verdim
motivasyonun ne olduğuna, hayatın kendisi motivasyon. Hep
değişir, yakalayamazsın. Yakalamaya da çalışmamalısın
zaten yoksa ıskalarsın her şeyi. Geriye dönüp baktığında
“iyi ki”lerinin olması motivasyon. Bazen sevgi motivasyon,
sarılmak mesela dakikalarca, anlatamadığında hislerini, karşı
tarafın anlamasına izin vermek. Güzel bir sohbet motivasyon,
yorgun bir günün sonunda sevdiklerinle kahkaha atmak.
Bakmak sadece, baktığını görebilmek. Dinlemek, koklamak,
dokunmak… Bazen susmak motivasyon, konuşmaktan daha
çok şey anlattığını farkına varmak. Tek ve büyük bir şeydense,
küçük ve birçok şeyin harmanlanmasıdır motivasyon. On
harflik anlamını çoktan yitirmiş bir kelimedir motivasyon, belki
de anlamını asla tam anlamıyla kavrayamayacığımız…
Delfin Sert
33