Page 24 - Annonce 6
P. 24
Pablo PICASSO
simgesel ve kavramsal birer imge oluşu Picasso’nun
ilgisini çekmiştir.
Fovizmin renk ve kompozisyonu temelden dönüştürmesi
gibi, kübizm de çizgiye ve biçime odaklanmış, yepyeni
görsel bir dil yaratmıştır. Kübizm gerçekten yeni bir
resimsel dil, yeni bir görme biçimi, dünyayı temsil
etmenin yeni bir yöntemi olarak dönemine damgasını
vuran sanat akımıdır.
“Avignonlu Kızlar”ın devrim yaratan özelliği, üç boyutlu
nesneleri iki boyutlu yüzey üzerinde gösterebilmenin
yeni bir yolunu önermeye başlamasıdır: Resimde
açıkça görülebileceği gibi oldukça kaba ve şematize bir
biçimde resmedilmiş figürler, aynı anda hem cepheden,
hem profilden görünmekte, izleyiciye aynı figürü
farklı açılardan kavrayabilmek olanağını vermektedir.
Rönesans’tan itibaren tek odaklı perspektif anlayışına
alışık olan gözlere yeni bir görme biçimi öneren bu görsel
tavır, modern sanatta “Avignonlu Kızlar”a atfedilen önemi
açıklar. Geleneksel perspektif kurallarına başvurmadan
nasıl bir resimsel kurgu yapılabileceği sorusundan
hareketle Batı sanatının yüzlerce yıllık görsel temsil
“Les demoiselles d’Avignon”
sistemini yerle bir ederek bu anlamda 20. yüzyılın en
243.9 × 233.7 cm
radikal sanat hareketlerinden biridir. Betimlemeci
130*180 cm
değil, kavramsal bir yorum yansıtılarak resmin gerçeği,
Tuval Üzerine Yağlıboya
gerçekçi temsilin ötesine geçmiştir.
Modern Sanatlar Müzesi New York
1907
Kübizmin temellerinin, “Avignonlu Kızlar” resmiyle Gülin Altuner Saçcı
atıldığı söylenebilir. Bu resmin en önemli özelliği
alışılagelmiş kalıpları yıkması, güzel ile çirkin arasındaki
geleneksel ayrımı yok etmesi, deyim yerindeyse kendi
kurallarını kendi koyan bir tavır taşımasıdır. Bu resim
kübizme giden yolu açmakla birlikte, tam anlamıyla
kübist değildir; sonraki yıllarda gelişen kübist estetiğinin
çok uzağında bir renkselliğe ve dışavurumculuğa
sahiptir. Afrika masklarını ve İberya heykelciklerini
andıran deforme olmuş vücutlarında primitif sanatın
soyut ve ham enerjisinin etkileri vardır. Kendi kültürel
ortamında ritüel nesneler olarak bir işleve sahip olan ve
simgesel anlamlar taşıyan etnografik nesnelerin, özünde
23 23