Page 28 - Annonce 6
P. 28
EPİFİZ BEZİ
Epifiz bezi deyince aklınızda pek bir şey canlanmıyor olabilir. diş macunlarına ve çeşitli gıdalara karıştırılan flor kimyasalları ile
Ancak biraz anlatınca kafanızda bir şeyler canlanmaya kireçlenerek çok ufalmış ve fonksiyonunu yitirir hale gelmiştir.
başlayacaktır. Epifiz bezi omurgalıların beyninde bulunan ve
mercimek tanesi büyüklüğünde olan bir bezdir. Bu bez uyku Epifiz bezi gücü, Sümerlerden bu yana bilinmekte olup bu
paternini ve mevsimsel foto periyotları düzenleyen melatonini ve bezin sembolü olan çam kozası figürü, bu toplumlar tarafından
DMT salgılar. Kısacası, epifiz bezi, beyindeki küçük bir endokrin- muhtelif şekillerde resimlendiriliyormuş. Bu resimleri, Buda’nın
iç salgı bezidir. Epifiz bezinin diğer ismi ise Pineal Gland’dır. kalpağında, Mısır duvar resimlerinde, Sümer Tanrılarının
kalpağında, Asur krallıklarında, Yunan tanrılarında, Vatikan’ın
İşin ilginç kısmı epifiz bezine dair kökeni antik dönemlere önünde ve Papa’nın asasının başında, mason localarında hatta
dayanan sayısız hikayenin olması. Mesela bu bez, insanları ruhsal Hitler’in masasında ve Güney Amerika yerlilerinde görüyoruz.
açıdan farklı bir dünyaya bağlayan üçüncü göz olarak beynimizde
yer almaktaymış. Hatta Antik Mısır deyince aklımıza, göze Epifiz bezi insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde bulunur. İnsanlarda
benzeyen bir şekil geliyor ya, işte bu şekil aslında epifiz bezini çocuk doğmadan önce başlar ve iki yaşına kadar devam eder. İyi
temsil ediyormuş. bakılmazsa 12 yaş civarında kireçlenir ve sertleşir. Yetişkinlerde
inaktif ve pasif bir duruma girer. Ayrıca kullanılmadığı için kördür.
Şekliyle ilgili dünya tarihinden bazı şaşırtıcı örnekler de var. Bu körlüğe en büyük katkı, yukarıda bahsettiğim gibi, belediye
Örneğin, Filozof Descartes; insan ruhunun bu salgı bezinde yer suyuna eklenen ve diş macununda bulunan florürdür. Aynı şekilde
aldığını iddia ediyordu yani bir anlamda üçüncü göz vurgusu diş dolgularında, paketlenmiş gıdalarda da cıva kullanılıyor olması
da var epifiz bezinde. Yapısal anlamda gözle benzerlikleri olsa ve fazla şeker de bu suçlulardan birkaçını oluşturmakta.
da en büyük farkı gözlerimiz ışığa duyarlı ve ortamda ışık var
ise epifiz bezi devreye girmiyor. Epifiz bezi, karanlık ortamda Epifiz bezi deniz seviyesinde aktif değildir. Yüksek irtifalarda daha
çalışıyor ve serotonin, melatonin salgılamaya başlıyor. Bu bezi aktif, karanlıkta inaktiftir. Bu nedenle birçok dini tapınak ağırlıklı
etkinleştirmenin yoga, meditasyon subliminal telkinler ve diğer olarak yüksek rakımlarda inşa edilmiştir. Uzakdoğu meditasyonu
gizli yöntemlerle mümkün olduğu söyleniyor. Bu etkinleştirmeyi gibi ritüelleri de buna örnek verebiliriz.
mümkün kılmak demek, astral seyahat ile başka boyutlarda
seyahat etmek ile aynı şey demek oluyormuş. Bu arada Eski DMT molekülünden de biraz bahsetmemiz lazım. Epifiz bezinin
Sovyetler Birliği hükümetleri dahil olmak üzere çeşitli gölge ürettiği dimetiltriptamin yani DMT molekülü, halüsinasyon
örgütler, kamudan gizli şekilde kilitli odalar arkasında bu bilgiyi görmeye neden olan, bilinen en güçlü maddelerden biridir ve
uzun yıllar araştırıp saklamışlar. Descartes’in tanımıyla ruh molekülü yani ruh ve beden arasında
geçiş kapısı olarak da adlandırılır. DMT, özellikle doğumda ve
Eğer epifiz bezini uyandırabilirsek hafıza ve öğrenme ölümde çok salgılanır.
yeteneklerimizi oldukça geliştirebiliriz. Aynı zamanda sezgimizi,
ilmimizi ve yaratıcılığımızı da geliştirebiliriz. Hatta şifa verme İslam’da da çeşitli söylemler epifiz bezi ile ilişkilendirilir. Mesela,
yeteneklerimizi tetikler ve mutluluğu artırırmış. İnsanların uyurken akıl gözünün rüya gördüğü söylenir. Ruhun bir görüntüsü
spiritüel yeteneklerini geliştirdiği de biliniyor. Bu bilgiler tıbbi olarak da anlaşılabilecek bu durumu epifiz bezi ile ilişkilendirmek
deneyler sonucu tespit edilmiş. Bu bez, beynimizin içindeki mümkündür. Bazı araştırmacılar, İslam geleneğinde teheccüd
konumu itibariyle alnımızda, iki gözümüzün tam ortasından biraz olarak bilinen yatsı vaktinin epifiz bezinin aktif olduğu zaman
daha yukarısında bulunan altıncı enerji kapımız (çakramız) ile aynı ile çakıştığını belirtmektedir. Bu nedenle ruh dünyasıyla bağlantı
hizadadır. Yeriyle ve işleviyle ilgili birçok araştırmadan sonra da kurmak için en uygun dua zamanları epifiz bezinin aktif olduğu
beynin kapkaranlık bir yerine yerleştirilmiş üçüncü bir göz olduğu zamandır. Ayrıca, bazı insanların güçlü altıncı hissinin, İslam
sonucuna ulaşılmış. Eski zamanlarda inisiye kişiler epifiz bezini, kültüründe de kullanılan “açık zihin” ve “iç ses” gibi epifiz bezi
uzmanlık derecesinde kullanabildikleri için farklı boyutlarla ilişki ile ilgili olduğu düşünülmektedir.
kurabildikleri gibi, evreni de çok doğru bir şekilde anlayabiliyor
ve algılayabiliyorlarmış. Bugüne gelindiğinde insanlık bir Konuyu İsa’nın bir sözü ile bitirmek istiyorum: “Karanlıkta
psişik düşüş dönemi yaşadığından, tamamen maddesel bilimlere oturanlar gerçek ışığı görürler.” Söylenenlerin bir kısmının hiçbir
odaklandığı ve mistisizmi bilim dışı kabul ettiği için, geçmişteki bilimsel kanıtı olmasa da epifiz bezinin hâlâ bir sır olarak kaldığı
insanların sahip olduğu bu özellikleri benimseyerek epifiz bezini çok açık bir gerçektir.
tam kullanamamaktadırlar.
Eski insanlar evreni ve evrende olup biteni, bugünün insanlarına
göre daha iyi kavradıkları için, epifiz bezini ruh ve beden Bahar Tepeçalı
arasındaki bir köprü gibi kullanmışlar; kullandıkça da epifiz
bezi hacmi hep büyük kalmış ve ona göre de daha çok salgıda
bulunmuş. Kullanımı yavaş yavaş değerini kaybettikçe, bu bez
de tembelleşmiş, son yıllardaki sulara karıştırılan sodyum florür,
27