Page 18 - Annonce 5
P. 18
O AN
Bazen her şeyden uzaklaşıp dünyadan uzak gördüm mutlusunu, bir grup çocuk vardı; tramvaya
hissediyorum. Sanki hiçbir şeyin hiçbir anlamı yokmuş binebilmek için tramvayın önünde durdular, hiçbir
gibi. Yani yaşamak için bir şey yapmaya gerek yokmuş şeyleri yoktu. Sadece o an o tramvaya binip gidebildiler
gibi. Sürekli daha sonra ne yapacağımı düşünürken diye çok mutlulardı. Sadece o an vardı çünkü.
geliyor bu his bana. “Ne okuyacağım, okuyacak
mıyım, yapığım işte para kazanabilecek miyim, asıl iş Okyanus Yaylalı
bulabilecek miyim sonra da yaptığımdan mutlu olacak
mıyım…” diye düşünürken bir anda kendi kendimi
sorguluyorum. Ölüp gideceğim aklıma geliyor ama
yanlış anlamayın bu hiçbir şey yapmayayım o zaman
neden doğduk ki demek için değil sadece ciddiye
alamıyorum. Streslerimi, parayı, zamanı, hayatı…
Düşünsenize öleceğiz yahu. Komik geliyor işte her
şey sonra. Mesela bir döngüde yaşamaktan korkarım,
masa başı, sabah 8 akşam 5. Hoş, ne yaptıklarını da
anlamıyorum zaten. Benim için orası küçüklüğümden
beri içinde olmak istemediğim küçük gri bir kutu.
Etrafta ne yapmam gerektiğini hatırlamam için
postitler, her sabah aldığım kupadaki kahvem… Belki
de sevenler vardır alışıklığı…
Ama ben alışmak istemiyorum. Alıştım artık diye
yaşamak hiç istemiyorum… Para bana sevdiğim
şeyi yaparsam zaten geleceği söylenirdi hep ancak
korkuyorum bir yandan, bir işe yarayamamaktan ve
en çok kendime yetememekten. Hayat düşünmek
için fazla kısa ve anlamsız ama bir o kadar da ne
yapacağım konusunda endişe veren bir şey hep. Bir
de aşık olmak istiyorum. Ama böyle deliler gibi. Her
seferinde nutkum tutulsun istiyorum. O anlatsın ben
dinleyeyim, sonra da tam tersi olsun ama hep olsun,
gülelim. Bitmesin, çünkü bitince boğazıma dikenli
telle örülmüş demir parmaklıklar sarılsın istemiyorum,
söyleyemediklerime, yaşayamadıklarımla kalmak
istemiyorum. Çünkü mutsuz olmak kolay.
Zaten gördüğüm kimse mutlu değil ki benim. Mutlu
olmak için bir sebebe mi ihtiyacım var? Her günün
koşuşturmacasında gördüğüm insanlar, hiçbiri mutlu
değil… Koşuyorlar her tarafa yetişmek için… Bir kere
17