Page 38 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 38
Foucault Sarkacı Süpernova
Foucault sarkacı fizik laboratuvarlarında Süpernova, enerjisi biten Büyük Yıldızların şiddetle
karşılaşabileceğimiz bir basit sarkaç düzeneğidir. patlaması durumuna verilen addır. Bir süpernovanın
Sarkacın yapmış olduğu hareket düzenli aralıklarla parlaklığı Güneş’in parlaklığının yüz milyon katına
kendisini tekrar eder yani periyodiktir. Üzerine etki varabilir. Başlangıçta yapısı, iyonize madde olan
eden bir dış kuvvet olmaksızın basit sarkacın hareket plazma şeklindeki bir süpernovanın parlaklığını
doğrultusu değişmez. Foucault tarafından tasarlanan yitirmesi haftalar ya da aylar sürebilir. Bu süre zarfında
basit sarkaç düzeneğinde ise belirli bir zaman sonra yaydığı enerji, Güneş’in 10 milyar yılda yayacağı
sarkacın hareket ettiği doğrultu değişir. Foucault, enerjiden daha fazladır. Bu patlamalar, maddenin
sarkacın hareket ettiği doğrultunun değişmesine sebep evrende bir noktadan başka noktalara taşınması işine
olan etkinin Dünya’nın kendi etrafındaki dönüşü yarar. Patlama sonucunda dağılan yıldız artıklarının,
olduğunu öne sürdü. evrenin başka köşelerinde birikerek yeniden yıldızlar
ya da yıldız sistemleri oluşturduğu varsayılmaktadır.
Kara delik Bu varsayıma göre, Güneş, Güneş Sistemi içindeki
Kara delik; astrofizikte, çekim alanı her türlü maddesel gezegenler ve bu arada elbette bizim Dünyamız da,
oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin çok eski zamanlarda gerçekleşmiş bir süpernova
vermeyecek derecede güçlü olan, büyük kütleli bir gök patlamasının sonucunda ortaya çıkmıştır.
cismidir. Kara delik, uzayda belirli nicelikteki maddenin
bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir Ekin Tüzel
de denilebilir. Bu tür nesneler ışık yaymadıklarından Zeynep Güney
kara olarak nitelenirler. Kara deliklerin “tekillik”leri Zehra Fenoscu
nedeniyle, üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli
oldukları kabul edilir. Kara deliklerin içinde ise zamanın
yavaş aktığı veya akmadığı tahmin edilmektedir.
Kara delikler Einstein’ın genel görelilik kuramıyla
tanımlanmışlardır. Doğrudan gözlemlenememekle
birlikte, çeşitli dalga boylarını kullanan dolaylı gözlem
teknikleri sayesinde keşfedilmişlerdir. Bu teknikler
aynı zamanda çevrelerinde sürüklenen oluşumların
da incelenme olanağını sağlamıştır. Örneğin, bir kara
deliğin potansiyel kuyusunun (uzay-zaman kavisi)
çok derin olması nedeniyle yakın çevresinde oluşacak
yığılma diskinin üzerine düşen maddeler diskin çok
yüksek sıcaklıklara erişmesine neden olacak, bu da
diskin (ve dolaylı olarak kara deliğin) yayılan x-ışınları
sayesinde saptanmasını sağlayacaktır.
37