Page 8 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 8

CEPHEDE KADIN




        KAHRAMANLARIMIZ






        Nene Hatun                                             ölmeyi göze almıştı. Gözünde yaşlarla bebeğini son kez
                                                               öptü ve bir elinde balta koşar adım sokağa çıktı. Diğer
        1877  yılında  Osmanlı  artık  ölümü  beklenen  hasta
        olarak nitelendirilmekteydi. Osmanlının bu yönünden    komşularına  haber  verdi,  vatan  savunmasının  kadını
        fırsat bulan Ruslar, Azerbaycan Türklerini katlederek   erkeği olmaz diyerek komşu kardeşlerini ayağa kaldırdı
        Anadolu’ya girmişti. Rusların Erzurum’a girme planı    ve önde Müezzin Efendi peşinden binlerce Erzurumlu
        da  vardı  ve  Erzurum’a  girebilmek  için  Türklerle   bir sel gibi Aziziye Tabyası’na aktılar.
        amansız  bir  mücadeleye  girmişlerdi.  Türkler,  Ahmet   Bu  karşı  saldırıyı  beklemeyen  Rus  ve  Ermeniler
        Muhtar  Paşa  önderliğinde  Aziziye  Tabyası’nda       olabildiğince  mücadele  etmeye  çalıştı  Türklere  karşı.
        mücadele ediyordu.                                     Fakat nafile, Türklerin vatan savunması uğruna göğüsleri
                                                               hızlıca inip kalkıyor, gözlerinden ateş fışkırıyordu. Nene
        Bu  sırada  Rusların  komutanı  haftalardır  Aziziye   Hatun da vatanı uğruna elinde baltasıyla düşmanlarını
        Tabyası’nda mücadele ettiklerini ve Türklerin bir türlü   tek  tek  ezip  geçiyordu.  Bu  mücadelenin  sonunda
        pes  etmediklerini  düşünüyor,  kara  kara  bir  çözüm   Türkler  Aziziye  Tabyası’nı  geri  aldı.  Aziziye  Tabyası
        arıyordu.  Yanında  bulunan  Ermeni  çete  lideri  Rus   için  verilen  ilk  mücadelede  ağır  yaralanan  Hasan,
        komutana  Ermeni  köylerini  dolaşıp  toplayabildikleri   ablası  Nene  Hatun’un  sözünü  dinlememiş  ve  vatan
        insanlarla  Türklere  karşı  saldırıya  geçmeyi  önerdi.   uğruna şehit olmak için bu mücadeleye de katılmıştı.
        Ermeniler ve Türkler komşu, dost olduğundan Türklerin   Bu sefer çok yara almıştı Hasan, ablasının kucağında
        hiçbir şeyin farkına varmayacağını düşünüyordu.
                                                               gözlerini  kaparken  bu  günün  bir  bayram  olduğunu
        O  gece  onlarca  Ermeni  Aziziye  Tabyası’na  gitti  ve   söyledi ona. Hem yasla hem de vatan savunmasında
        Türklere kendilerini komşu köylerden gelen Ermeniler   başarılı  olmanın  verdiği  sevinçle  gözleri  yaşlı  evine
        olarak  tanıtıp  kandırdılar,  Aziziye  Tabyası’nı  ele   döndü Nene Hatun.
        geçirdiler. O saldırıdan kurtulan bir Türk askeri hemen
        bu durumu Erzurum halkına anlatmaya gitti.             Nene  Hatun  bu  mücadeleden  sonra  çocuklarıyla
                                                               Erzurum’da  yaşamaya  devam  etti.  Soyadı  kanunuyla
        Asker güç bela Erzurum’a ulaşmış ve hemen durumu       Kırkgöz  soyadını  aldı  ve  1943  yılında  geçim  sıkıntısı
        Müezzin  Abdullah  Efendi’ye  anlatmıştı.  Durum        çeken  Nene  Hatun  diğer  komşularıyla  birlikte
        çok  vahimdi,  Aziziye  Tabyası’nı  deviren  Ermeniler   Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye bir dilekçe gönderdi.
        ve  Ruslar  sabaha  kalmadan  Erzurum’da  olacaktı.
        Müezzin Efendi ezanını okudu ve halka seslendi. Çok    1952  yılında  30  Ağustos  Zaferi  kutlamalarında
        geçmeden acı haber Erzurum sokaklarında yayılmaya      kendisine “3. Ordunun Nenesi” ünvanı verildi. Daha
        başlamıştı; eline küreğini, baltasını alan sokağa çıkmıştı.   sonra Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ile Türkiye’de
        Bu haberin tez yayıldığı sokaklardan birinde de elinde   ilk  defa  Anneler  Günü’nün  kutlandığı  1955  yılında
        üç  aylık  bebeğiyle  dualar  eden  genç  bir  kadın  vardı.   Birlik kendisine “Yılın Anası” ünvanını verdi.
        Bu kadın henüz on beş gün önce memleketi Pasinler’i    Kılavuz Hatice
        işgal eden Ruslardan kaçıp buraya sığınan 20 yaşındaki   1920 yılında Sevr Antlaşması ile Anadolu paylaşılmıştı.
        Nene  Hatun’dan  başkası  değildi.  Nene  Hatun  bir   İngiltere,  İtalya,  Yunanistan,  Fransa  gibi  devletler
        elinde  bebeği,  kocasının  elindeki  baltayla  sokaktaki   yurdumuzu esir almıştı. Fransa; Urfa, Antep, Maraş’tan
        diğer erkeklere karışmasını izledi. Fakat Nene Hatun   sonra Pozantı’yı ve Tekir’i de işgal edip kendi himayesi
        kararlıydı  bu  sefer  kaçmamaya,  vatanı  için  savaşıp   altına almayı hedefliyordu.



       6
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13