Page 27 - Annonce 5
P. 27
Klasik Batı Müziği
Hiç düşündünüz mü? Müzik ne zaman ortaya çıktı? Kesin bir
tarih verilememesine rağmen müziğin insanların doğanın seslerini Müzik bu dönemde giderek Orta çağdaki kısıtlamalardan
taklit etmek amacı ile oluştuğunu bilmekteyiz. Gelin önce klasik kurtulmuş, ritmde, armonide, biçimde daha fazla çeşitliliğe izin
batı müziğine bakalım. verilmiştir. Rönesans’ta müzik kişisel bir ifade için bir araç
haline gelmiştir. Besteciler, vokal müziği oluşturdukları metinleri
Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne daha iyi ifade etmenin yollarını bulmuşlardır. Din dışı müzikte,
dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle dinsel müziğin yazım tekniklerinden faydalanılmış, dinsel
başlayan Orta çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle müzikte ise çalgılara ve halk müziğinin ritmik unsurlarına yer
beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında verilmeye başlanmıştır. Şarkı (Chanson) ve madrigal gibi popüler
Rönesans’ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde formlar tüm Avrupa’ya yayılmış, saraylar, hem şarkıcıları hem
gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de de çalgılarında virtüöz sanatçıları bünyesinde görevlendirmiş,
yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan işveren kurumlar olmuştur. Rönesans döneminde birçok tanıdık
biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal modern çalgının (lute, viyol ailesi, keman ailesi, mandolin, gitar,
müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı nefesli çalgılar ve klavyeli çalgılar dahil) öncül versiyonları yeni
biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürmüş olan, biçimlere dönüşmüş ve yeni müzikal fikirlerin gelişimine cevap
uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli verecek şekilde geliştirilmiştir. Bestecilere ve müzisyenlere yeni
özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritimli müzikler yaratabilmeleri için daha iyi olanaklar sunulmuştur.
(poliritmik) olmasıdır. Dönemin ünlü bestecileri Guillaume Dufay, Johannes Ockeghem,
Giovanni Pierluigi da Palestrina ve Carlo Gesualdo’dur.
Gelin şimdi de bu müzik türünün tarih boyunca gelişen dönemlerini
inceleyelim: Barok Dönem(1600-1750)
Portekizcede kıvrımlı, düz olmayan inci anlamına gelen Barok
Rönesans Dönemi(1450-1600) sözcüğü, 1700’lü yılların ortalarında Fransız yazar Noël-
Yeniden doğuş (Fr. Re-naissance) anlamına gelen Rönesans, Antoine Pluche tarafından müzik yapıtlarını sınıflandırması
Orta çağ döneminin çözülüp Aydınlanma Çağı’nı oluşturacak için kullanılmıştı. Pluche 1746 yılında yayımlanan Spectacle
düşüncelerin belirmeye başladığı yaklaşık 200 yıla yakın bir süreci de la Naturale (Doğanın Gösterisi) adlı yapıtında, müzikleri
kapsar. Kilisenin bağnaz baskısından kurtulmaya çalışan insan, bu artık ülkelerine göre sınıflamak yerine musique chantante
dünyanın yalnız ölümden sonrası için hazırlık aşaması olmadığını, (şarkılı müzik) ve musique baroque (barok müziği) olarak ikiye
bugünün yaşanması gerektiği düşüncesini yaymaya başlarlar. ayırmak gerektiğini belirtiyordu. Burada barok sözcüğünü kaba,
Dolayısıyla sanatçılar da eserlerini bu düşüncenin etkisiyle biçimsiz anlamında kullanmıştı. Ayrıca iki müzisyenin çalışını
üretmeye ve geliştirmeye de başlarlar. Rönesans ile başlayan karşılaştırırken, fazla ağdalı ve geçmiş dönemin zevklerine uygun
yaşam sevinci ile oluşan danslar ve bu danslarda da çalgılar artar. bulduğu yorum için “Yeryüzündeki pırlantalar yerine, denizin
Çalgılar yalnız eşlik etmekle kalmaz, vokal müzikten bağımsız bir dibindeki eğri incileri (barok) zorla sökmeye uğraşıyor.” ifadesine
çalgı müziği gelişecektir. Bu dönemde İtalyan besteciler müzikte yer vermişti. Değerlendirmenin özünde bir küçümseme ve fazla
egemenliği ele almışlardır. ağdalı bulma vardı.
Rönesans döneminde Kilise’nin sanat üzerindeki etkisi Müzikte çok önemli bir çağın tanımında kullanılan bu küçümseyici
zayıflamıştır, besteciler ve müzisyenler yeni sanatsal fikirlere sıfatlar, Barok’un genel anlamından bizi uzaklaştırır. Barok, en
hazırdır. Özellikle Flaman besteciler ve müzisyenler, İtalyan kısa tanımıyla saray sanatıdır. Beğeni düzeyi de doğal olarak
saraylarında eğitim vermek ve icra etmek için görevler almışlardır. soylular sınıfının (aristokrasinin) süslemeye yakınlık duyan
Matbaanın icadı ile metotlar ve şarkı kitaplarının basımı incelikli anlayışını yansıtır. Barok sözcüğü bugün anlaşıldığı
yaygınlaşmış ayrıca burjuva sınıfının yükselişiyle birlikte, hem anlamda, müzik tarihinde bir dönemi adlandırmak için ancak 19.
eğitsel hem de amatörler için eğlence olarak müziğe olan talep yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır.
artmıştır.
Barok müziğin en önemli kurallarından biri vokal ve çalgısal
Rönesans Dönemi Müziğinin Genel Özellikleri: güçlerin birleştiği ve karşı karşıya geldiği concertato stilidir. Bu
• Vokal polifonik stil doruğa erişir, besteciler öylesine ustalaşmıştır stilin kaynağı, Andrea Gabreli ve Giovanni Gabreli’nin polikoral
ki kilise müzik ile ilgili kurallardan ödün vermek zorunda kalır. motetleri ve Lodovico Grossi da Viadana (c. 1560-1627) gibi
• Din dışı müzik önem kazanır. 1550’lerden itibaren bağımsız bir 17. yüzyıl başlarında yaşamış bestecilerin sürekli bas tekniğini
çalgı stili kendini göstermektedir. geliştirmelerine dayanır.
• Önceleri aynı aileden çalgı gruplarıyla yapılan müzik daha karma
gruplarla yapılmaya başlamıştır. Sürekli bas (Basso Continuo) barok dönemde ortaya çıkmış olan,
• Matbaanın gelişmesi ile birlikte ilk çalgı metotları yazılmaya ve genellikle bir klavyeli ve telli çalgı ile müziğin bas çizgisinde
yayımlanmaya başlamıştır. -ince ses aralığındaki ezgiye karşı- çalınan bir eşlik etme tarzıdır.
26