Page 27 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 27
Ay’a Detaylı Bir Bakış:
AY HARİTALARI
Selenografi, Ay’ın yüzeyini ve fiziksel özelliklerini inceleyen
bilim dalıdır.
Uydumuz Ay; gerek karanlık gecelerde bir fener misali
yolumuzu aydınlatması gerek üzerindeki kiminin “tavşan”a
kiminin “kurbağa”ya benzettiği bilinmezliklerle dolu karanlık
lekeleriyle, gözünü yükseklere diken insanoğlu için hep bir
merak kaynağı oldu.
Yaptığı gözlemleri çizimlerine de yansıttı ve Aristo’nun 2000
Kah dolunayda yarattığı gelgitlerle deniz ekosistemindeki yıldır süregelen, Ay’ın da “pürüzsüz ve mükemmel” olduğu
canlıların kah zamanlarının akışını kontrol ederek büyük düşüncesini çürüttü.
medeniyetlerin üzerinde o ya da bu şekilde etkiye sahip
oldu. Onun şairlere, bestecilere ilham kaynağı olan sıra Harriot’un haritaları iki boyutluydu ve Ay’ın özelliklerini
dışı görüntüsünü haritalama çabası ise bundan tam 400 yıl yalnızca fiziksel - mekansal olarak inceliyordu. Galileo ise
önce Thomas Harriot, Galileo ve diğerlerinin ona ilk defa “topografik” çizimler yaptı: eskizleri Ay’ın farklı yükseklikteki
“teleskop” aracılığı ile bakabilmesiyle başladı. özelliklerini 3 boyutlu olarak gösteriyordu.
Optik aletler olmadan da görülebilen en geniş ve belirgin Galileo’nun çizimlerinin yayımlanmasından tam 37 yıl
Ay özellikleri “Mara” olarak bilinen karanlık bölgelerdi. sonra, Polonyalı Gökbilimci Johannes Hevelius’un Ay’ın
Farklı toplumların hayal güçlerinin farklı yankılar uyandıran Resimleri adı altında yayımladığı eseri ise Galileo’nun
bu bölgeler Avrupalıların hayallerinde “Aydaki adam”, topoğrafik sanatının aksine Ay haritacılığı alanında ilk
Asyalılarda “tavşan”, Kuzey Pasifik’tekilerde ise “kurbağa” girişimi oluşturuyordu.
olarak yer aldı.
Hevelius hayatını bira üreterek kazanıyordu ancak bu durum
1608’deki icadının ardından ilk önce askeri ve ticari bir gözlemevi ve aralarında 46 metrelik tüpsüz bir cihazın
amaçlarla kullanılmaya başlanan teleskop daha sonra da bulunduğu birçok teleskop icat etmesine engel olmadı
insanoğlunun gözünü yükseklere çevirmesiyle bugünkü ve hazırladığı haritalar yüzyıl boyunca Ay haritacılığının
işlevinde kullanılmaya başlandı. İngiliz Thomas Harriot standardını belirlemeye devam etti.
ise Ay’ı bu tarz bir araç ile detaylı bir şekilde inceleyen ilk
kişilerden biriydi. 26 Temmuz 1609’da Ay’ın bilinen en eski 18. yy’da ise İngiliz Kraliyet Cemiyeti’nin isteği üzerine bir
haritasını çıkardı fakat hiç yayınlanmadı. Bundan sonraki portre sanatçısı olan John Russell, Ay’ı haritalama görevini
birkaç yıl boyunca da Harriot, kraterleri gözlemleyerek üstlendi. Dönemin Cemiyet Başkanı Joseph Banks, Ay’ın
ayrıntılı haritalar çıkarmaya devam etti. Thomas Harriot özelliklerinin “sadece bir sanatçı” tarafından yeterince
tarafından hazırlanan 1609 tarihli haritalar, bu alanda ilk yorumlanabileceği söylemişti.
olma özelliğini taşıyorlar.
Başyapıtı “Selenographia”, yalpalamanın etkilerini ve açığa
Galileo ise farklı bir şey keşfetmişti... Ay’ın yüzeyinde oluşan çıkardığı bölgelerin boyutunu gösterebilen bir Ay küresi idi.
ışık-gölge etkileşimlerini inceledi ve oluşan gölgelerin,
Ay’ın yüzeyinin engebeli olduğuna işaret ettiğini fark etti. Zamanının önde gelen sanatçılarından olan Russell, Ay’ı
gözlemlemeye takıntılıydı ve dönemin astronomları ile yakın
ilişkiler içerisindeydi. Russell, aynı dönemde yaşamakta olan
bir diğer astronomi olan Giovanni Domenico tarafından
Paris Gözlemevi’nde hazırlanan haritaları beğenmiyor,
daha iyisini yapabileceğini düşünüyor, bulduğu her
fırsatta zamanını Ay’ı gözlemleyerek değerlendiriyordu.
Bir portre sanatçısı olmasından ileri gelen titizliğini Ay’ı
haritalamak için kullandı, Ay’ın her bir özelliğini üçgenleme
ve mikrometre kullanarak doğru orantılarla çizmeye özen
gösterdi ve sonucunda neredeyse fotografik haritalar üretti.
Deniz Karadağ
26