Page 25 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 25
deme adımını nasıl atabiliriz? Doğan Cüceloğlu der yani kanser, ALS gibi hastalıklar görülen insanların
ki: “Başkaları kırılır mı, alınır mı, beni sevmezler mi, genelde hayır diyememe gibi bir probleminin
hakkımda olumsuz düşünürler mi gibi soruların olduğu ortaya çıkmış. Dolayısıyla da duygularımızı
içinde yaşamanı düzenleyen biri hayır diyemez.” ve düşüncelerimizi içimize atmamayı öğrenmemiz
gerekiyor. Yani bir şeyi yapmadığımız zaman bir şeye
Yani hayır demek hele de alışkın değilsek başlarda evet demediğimiz zaman karşı tarafa duygularımızı
epey cesaret ister. O yüzden adım adım ilerlemek anlatmak, bunu neden yapmayı tercih etmediğimizi
ve bazı sorular hakkında farkındalık sahibi olmak söylemek de çok önemli. O yüzden duygu ve
önemli. Mesela kimlere hayır diyemiyoruz? Özünde düşüncelerimizi içimize atmadan, karşımızdaki
yapmak istiyor muyuz gerçekten yoksa kırmamaya insanların çıkarlarıyla onlarla çatışsa da bir şekilde
mı çalışıyoruz karşı tarafı ? Gün sonunda bunları hayır diyebilmek çok önemli. Toparlamak gerekirse;
gözden geçirebiliriz mesela. Bugün nelere evet hayır diyebilmek, sağlığımız, ilişkilerimiz, hayal ve
dedim? Neleri kabul ettim? Bu durumdan memnun hedeflerimiz, kendimizi gerçekleştirebilmemiz, öz
muyum? Sonra da bunun üzerinden bir liste çıkararak değerlerimize bağlı kalabilmemiz ve daha anlamlı
enlerden dolayı evet dediğimizi ve bu huyumuzu bir hayat yaşayabilmemiz için çok önemli. Kendimle
nasıl törpüleyebileceğimize dair bir yol çizebiliriz. ilgiliyse, daha özgüvenli ve daha mutlu hissediyorum
Mesela hayır dediğinizde kendinizi yargılayan o sesi kendimi. İçi dolu sebeplerle ki bu sebep sadece o an
duymaya başlayabilirsiniz. Başlarda bu çok olacak, onu yapmak istememem de olabilir, daha fazla hayır
kendinizi kötü hissedeceksiniz hayır dediğiniz için, diyorum. Peki siz istemediğiniz halde başkalarını
çünkü hayır demek bizim için yeni bir patika olacak kırmamak, kabul görmek, sevilmek için nelere evet
ve alışılmamış bir patikaya saptığımızda böyle hisler diyorsunuz?değersiz hissettiğiniz için karşınızdakinin
yaşamamız çok doğal. Ama bu yargılayıcı sesin isteklerini koşulsuz gerçekleştirmeye çalıştığınız
doğru olmadığını hatırlatın kendinize. Her şeye evet oluyor mu? Böyle korkmasanız, çekinmeseniz nelere
demenin yükünü fark edin ve ne kadar zor olsa hayır derdiniz?
da hayır demeyi deneyin. Bu sırada dediğim gibi
kendinizi kötü hissettiğinizi fark edeceksiniz. Hatta Su Kaplan
en basitinden hayır dediğiniz an detaylı bir açıklama
yapmaya çalışacaksınız. Sanki mahçup olmanız
gereken bir durum varmış gibi davranacaksınız.
Hele ki karşı taraf inatçıysa ve bunca mazeretin
üzerine diretmeye devam ederse daha da kötü
hissedeceksiniz ve belki bir noktada yine evet
diyeceksiniz. Bu yüzden diğer adım olarak net bir
şekilde hayır demeyi öğrenmemiz gerek. Çünkü
insanlar buna aslında daha çok saygı duyar ve artık
zorlamamaya ve inat etmemeye başlarlar. Net
olursanız sınırlarınızı daha iyi çizmiş olursunuz.
Her şeyden önce “evetçi” insan olunca daha fazla
sevilmeyeceğimizi, kabul ve saygı görmenin tek
yolunun bu olmadığını hayır demeye başladıkça
gitgide kolaylaşacağını, hayat kalitemizi artıracağını
unutmamalıyız. Yoksa her şeye evetçi olmaya devam
ettikçe bir süre sonra kızgınlıklarımız oluşuyor. Bir
şeyleri içimize attıkça da dargın oluyoruz insanlara
ve hayata karşı ve bu bizi hasta ediyor. Korkunç
bir şey ama biz hayır diyemeyince bunu bir süre
sonra bedenimiz bizim yerimize yapmaya başlıyor
23