Page 22 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi

Giselle’e

Gem vuramadığım bir yel misali akıyordu zaman,
parmaklarımın arasından.

Altında durduğun sokak lambasının ışığı, ince sisin
içinden kanat çırparak ilerliyordu. Ancak yenik
düşüyordu karanlığa. Görülebilir tek şey, lambanın
etrafındaki ışık hüzmesiydi. Prangalarından

kurtulamamış bir savaş esiri gibi yalpalıyordu
rüzgar; kararsızca bir o tarafa, bir bu tarafa
savuruyordu saçlarını, kısa boynunu çevreleyen
atkının saçaklarını da. Görmüyordum yüzünü,

atkının saçaklarını da görmüyordum ama içimden
bir ses öyle olduğunu söylüyordu. Genzini yakan
soğuğa karşılık yavaşlattığın nefes alıp verişlerini
duyar gibi oldum. Kurak dönemde olgunlaşan bir

narın kabuğuna mı öykünmüştü yine dudakların?
Hıçkırıkların mıydı bu duyduklarım, nefes
verişlerinin arasında? Görmüyordum seni; titreyen
silüetinden ibaretti gözbebeklerimdeki yansıman.

Maviye mi boyamıştım yüzünü? Öyle suskundu ki
dünya; bedenimde yankılanışını hissedebiliyordum
kalp atışlarımın. Maviye mi boyamıştım yüzünü?
Zemheri soğuğunda dans eden kar tanecikleri

kadar beyaz teninden mi süzülüyordu bu yaşlar?
Gecenin sessizliğinden afallamış olacak ki
yelkovan, geçmiyordu zaman.

Doğa Özaydın

20