Page 41 - Annonce 6

Fransız Yeni Dalgası

Fransız Yeni Dalgası, sinema tarihi boyunca ortaya çıkan pek çok ünlüydü. Hollywood filmlerinde ise belli başlı teknikler kullanılırdı ve
akımdan biridir. Ortaya çıkan akımların çoğunun etkisi kısa sürse bunların dışına çıkmak bir hayli zordu. Diyalog sahnelerinde montaj
de Yeni Dalga’nın sinemadaki etkisi devrim niteliğindeydi. 50’lerin kullanılırken Yeni Dalgacılar kamera hareketini kullandılar. Fransız Yeni
sonlarından 70’lerin başlarına kadar süren bu akım Hollywood Dalgası’yla yaygınlaşan bu kavramlar sinemaya sanatsal bir bakış açısı
prodüksiyonlarının kalıplarının dışına çıkmasıyla ve sinemada yeni bir getirdi.
dil oluşturmasıyla etkisi günümüze kadar devam etmektedir.
Günümüzde ise Yeni Dalga’nın etkisi hâlâ daha sürmekte. Scorsese’den
Fransız Yeni Dalgası 50’lerin sonlarında bir grup sinefilin (Truffaut, Gerwig’e, Tarantino’dan Anderson’a pek çok yönetmeni etkilemiştir.
Chabrol, Godard, Rivette...) “Cahier du Cinéma” adlı bir dergi Scorsese hatta “Goodfellas”, “Casino” ve “Wolf of Wall Street”
çıkarmasıyla başlar. Dergide ana akım sinemayı reddedip ana akımın filmlerini çekerken Yeni Dalga filmi olan “Jules et Jim”den etkilendiğini
kalıplarının dışına çıkıldı. Yeni Dalga filmleri ana akım yapımların söyler.
aksine düşük bütçeliydi, setler yerine gerçek mekanlarda çekimler
yapıldı. Taşınabilir kameralar kullanıldı ve spot ışığının yerini doğal ışık Fransız Yeni Dalgası getirdiği yeniliklerle sinemanın temelini
aldı. Kamera ve montaj teknikleri tamamen Hollywood’dan farklıydı. değiştirmiştir. Düşük bütçeli, setler yerine gerçek sokaklar ve insanların
Yani Yeni Dalga iki kelimeyle yenilik ve deneysellikti. olduğu; yenilik, yaratıcılık ve deneysellik içeren Yeni Dalga filmleri
sinemaya yeni bir değer kazandırdı. Pek çok sinemacıya ilham kaynağı
Bu akım beraberinde iki önemli kavramı getirdi: “Auteur” ve “Camera- oldu ve etkisini daha uzun süre sürdürecektir.
stylo”. Auteur kuramına göre bir filmin gerçek yaratıcısı yönetmenlerdi,
filmler tamamen yönetmenin bakış açısını ve tarzını yansıtmalıydı. Azra Şarman
Camera-stylo ise, kelime anlamıyla kamera kalem, yönetmenin
kamerayı bir yazarın kalemini kullandığı gibi kullanmasıydı. Yani
yönetmen kamerayı kullanış biçimiyle kendi üslubunu oluşturmalıydı.
Mesela Godard diyalog ve monologlarda “jump cut” kullanmasıyla

40