Page 21 - Annonce Dergi | İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi
P. 21
Öyle miymiş?
İnsan zekâsının öğrenme, araştırma gözlem veya topluluk mağara duvarlarına, kayalara, ağaçlara
bireyden bireye aktarım yoluyla elde ettiği gerçeklerin kendi yaşamlarından kesitler çizdiler. Çizdikleri
ve ilkelerin bütününe en genel tanımıyla bilgi denir. ile neler yediler, neler avladılar, neler giydiler ve
Bilginin öğrenilmesi, oluşturulması ve ardından daha neler, neler yaptılar; bunlara dair küçük ama
yayılması insan türünün ortaya çıkıp sosyalleşmesi kalıcı kayıtlar bıraktılar. Çok uzun süre resim, bilgi
ile başlayıp durmaksızın devam eder. Yapılan aktarımındaki en önemli araç oldu ancak dilin
araştırmalar sonrası elde ettiğimiz bilgilere göre doğuşu ve gelişimi bu önemli aracı kısa sürede
modern insanın atası kabul edilen Homo Sapiens tahtından etmeyi başardı. İnsanlar dil ile artık çok
türü yaklaşık 300.000 yıl önce Afrika’da ortaya çıktı daha hızlı ve etkili bir biçimde iletişim kurabiliyor,
ve buradan dünyanın diğer bölgelerine göç ederek resmedemeyeceği birçok bilgiyi en küçük detayına
diğer türler üzerinde hakimiyet kurmaya başladı. kadar karşısındakine aktarabiliyordu. Ne var ki
Bu hakimiyetin gücünde, hızında ve devamlılığında insan nüfusunun artması, bu nüfusun hayatta
atalarımızın bulundukları coğrafya ile uyum kalabilmek için yeni kaynak arayışına girmesine,
sağlama becerileri, problem çözme kabiliyetleri, yeni yerlerde yeni yerleşimlerin oluşturulmasına
tecrübelerinden ders çıkarmaları ve belki de en ve zamanla bu bölgelerde çok uzun süre yaşayan
önemlisi edindikleri bilgileri bir sonraki nesle insanların farklı bir kavme (millete) dönüşüp kendi
aktarıp bilginin sürekliliği ve geliştirilmesini sağlama aralarında anlaşabilmelerini sağlayan yeni bir dil
konusundaki üstün başarıları rol oynamaktaydı. oluşturmalarına da ortam hazırladı. Artık aynı
Peki, insanlar bu bilgileri sonraki kuşaklarla veya sorunları, aynı sevinçleri yaşayan insanlar; bunları
dünyanın hiç görmedikleri uzak köşelerinde yaşayan dünyanın farklı yerlerinde, farklı dillerle dile getirir
uzak akrabalarıyla nasıl paylaştılar? oldular. İnsanların sayısı arttıkça birbirlerine olan
ihtiyaçları da aynı oranda arttı. Farklı milletler
Elbette bunun en kalıcı yollarından ilki insanların kendisinde fazla olanı eksik olanla takas etmek
bildiklerini, gördüklerini resme dökmeleriydi. Çoğu için ticareti kullandı ve ticaret; ekonomiyi, siyaseti,
teknolojiyi yönlendiren yegâne şey hâline geldi.
20